İki tane çakmak üzerine

Taraf, “Pop-Up” köşesi, 24 Nisan 2013

Birkaç gün önce metroda yanımda oturan otuzlarında bir adamla sohbete koyulduk. Tunus’tan göçmüş, arada bir de gidiyormuş. Ben de çok zaman önce Türkiye’den geldiğimi, birkaç ayda bir gittiğimi anlattım. Biz adamla laflarken tren bir istasyonda durdu, kapılar açılınca New York’ta hava soğuduğunda yerin altına inen, genellikle aklî dengesi bozuk evsizlerden biri (“bum” olarak anılırlar) gelip kapıyı tuttu ve vagondakilere bağıra çağıra epeyce bir saydırdı, sonra dönüp gitti.

Tunuslu “sen bu kadar zamandır burada oturuyorsun, bu bum’ların kimseye saldırdığını, dokunduğunu gördün mü hiç?” diye sordu. “Hiç görmedim” dedim. “Burada hiç yumruk yumruğa kavga gördün mü?” dedi, “bir kez gördüm, bir kapıcı bir taksi şoförüne yumruk attı, şoför Hintliydi, kapıcı nereliydi bilmiyorum” dedim. “Ben Tunus’a gittiğimde neredeyse her gün birilerinin birilerine tekme tokat giriştiğini görüyorum” dedi, “ben de Türkiye’ye gittiğimde onu görüyorum, ya bir yerde bir kavga çıkıyor ya da çıkmak üzere oluyor” dedim. “Sence niye böyle bir fark var? Burada akıl hastası biri bile öfkelendiği insanlara dokunmuyor” diye sordu.

Amerikan toplumunda dokunmanın büyük bir tabu olduğu bilinir — ve özellikle Ortadoğulular ve Latinler bunu “ruhsuzluk” sayarlar. Sarılmak, omuza el atmak, kola girmek, makas almak gibi pozitif dokunmalar beden dilinde yerleşmemiş. Ancak, bunun gibi, vurmak da yok: kafası bozulan birinin ötekine her an silleyi basıvereceği pek akla gelmiyor. Bu, doğal olarak, dile de yansıyor: “döverim ha,” “gelirim yanına,” “iki tane çaktı,” “bi kafa” gibi ifadelere hiç rastlanmıyor. Öyle ki, uzunca bir aradan sonra Türkiye’ye gidip de ailenizdeki çocukların birbirine “patlatırım ha” dediğini duyunca ya da televizyonda birbirinin üzerine yürüyen milletvekillerini görünce “doğru yahu, bir de böyle bir şey vardı, unutmuşum” diyebiliyorsunuz.

Bu dokunma tabusu ABD’de yasalara da yerleşmiş. Bir fiziksel kavgada ilk kim dokunduysa kanun karşısında dezavantajlı duruma düşüyor. Maçlarda, filmlerde falan görüp yadırgayabilirsiniz: insanlar yüzlerini burunları arasında bir santim kalacak kadar yaklaştırıp tükürükler uçuşturarak, avaz avaz bağırırlar birbirlerine ama dokunmazlar. Amaç, karşıdakini ilk dokunan durumuna düşürmek için provoke etmektir: “erkeksen dokun, bak n’oluyor” gibi.beyzbol tartisma